ADEM BOZ: BU İHTİYACIN ADRESİ SAADET PARTİSİ'DİR

Bildiğiniz gibi 24 Haziranda bir Seçime gidiyoruz.

Bu seçimlerin Ataşehir“imize, İstanbu“umuza ve Ülkemize Hayırlı olmasını diliyorum.

Benim ve Mensubu olduğum Saadet Partimizin derdi makam derdi değil, vatan derdidir.

Hiçbir kimseye, hiçbir partiye, hiçbir görüşe karşı bir tutum içinde değilim.

Benim davam, Aşık Veysel“in dediği gibi “insanlık davası”dır .

Başka bir beklentim de yoktur.

Şu fani dünyadan göçüp gittiğimde, “Vatanı için, ülkesi için, elinden geleni yaptı, Allah şahittir. Bizler de şahidiz” denirse benim için dünyanın en büyük onuru, şerefi bu olacaktır.

Saadet Partisi, İyi Parti ve Cumhuriyet Halk Partisi ile yapmış olduğumuz seçim işbirliği ile baraj derdimiz ortadan kalkmıştır ve aldığımız oy adedince Parlementoda temsil edileceğiz.

Mesele ülke meselesi olduğu zaman farklı siyasi partilerin biraraya gelmesi ülkemiz adına büyük bir kazanımdır. Geçmişte CHP ve MSP ile Kıbrıs harekatı, Refah Partisi ve Doğruyol Partisi ile Havuz sistemi ile denk bütçenin yapıldığı örneğinde olduğu gibi 24 Haziran Seçimlerinde de bu üç parti Şahsi menfaatlerini, ihtilaflı konuları geride bırakarak Ülkemiz ve İnsanlık adına Barajları yıkmak ve Yeniden Büyük TÜRKİYE ideali için bir seçim işbirliği yapmıştır.

Bugün gelinen noktada Türkiye“miz tıkanmıştır;

•Siyaseten tıkanmıştır.

•Ahlaken tıkanmıştır.

•Ekonomide tıkanmıştır.

•Dış politikada tıkanmıştır.

Türkiye“nin yeni bir sese, yeni bir söze, yeni bir siyaset anlayışına ihtiyacı vardır.

Bu ihtiyacın adresi Saadet Partisidir.

Çünkü Saadet Partisi:

•Tertemiz bir mazinin,

•Tertemiz bir kadronun,

•Tertemiz bir geleceğin adıdır.

Biz, ülkemiz problemlerine eleştiri yaptığımız zaman bazı arkadaşlarımız: “Başörtüsü problemini çözdüler.” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “Ahlaki değerleri dejenere etmeden de çözebilirlerdi.”

“IMF“nin borcunu sıfırladılar.” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “Dış borcu 460 milyar dolara çıkartmadan da sıfırlayabilirlerdi.”

“Yol yaptılar, köprü yaptılar, tünel yaptılar.” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “Borçlanmadan da geleceğimizi ipotek etmeden de yapabilirlerdi.”

“Okul yaptılar, hastane yaptılar.” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “Üretime dönük tesisler inşa ederek de bunları yapabilirlerdi.”

“Kişi başına düşen milli geliri 10 bin dolara yükselttiler.” diyorlar. Biz de diyoruz ki: “Borcu gelir gösterip şişirerek değil, üreten bir ekonomiyle gerçek ve daha yüksek bir gelir düzeyine ulaştırabilirlerdi.”

7“den 70“e tüm Ataşehir“li Dostlarımıza sesleniyorum.

Senlik benlik demeden, gelin bir olalım. El ele verelim. İçine düşürülmüş olduğumuz bataklıktan bir birimize el atarak, birbirimize umut olarak çıkalım.

Gelin el ele verelim.

Çocuklarımız, gençlerimiz geleceğe umutla baksın.

Annelerimiz, çocuklarının geleceğinden emin olsun.

Çalışanlarımız korkusuz bir şekilde, endişe duymadan yastığa başını koysun.

Bu memleket bizim, bu memleket hepimizin.

Gelin hep birlikte sahip çıkalım.

Gelin bu gidişi değiştirelim.

Korkmadan, ürkmeden, endişe duymadan, huzur barış, kardeşlik içinde yaşanan bir ülkeyi birlikte inşa edelim.

Gelin bu yolda hep birlikte yürüyelim.

Allah“ın izniyle, birlikte başaracağımıza inanıyor,

Hepinizi sevgiyle, muhabbetle kucaklıyorum.

Ramazan Bayramınızı Tebrik eder ; size, ailenize ve tüm insanlığa Saadetler getirmesini, Adaleti Mutlak ve Terazisi şaşmayan Rabbimizden dilerim.