Placeholder image

Ufuk BULUT

ufukbulut34@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları

Sayın İmamoğlu Kral Çıplak

 

Ekrem İmamoğlu, sansasyonel bir şekilde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nı kazanarak göreve başladı. İlk aylarda, AKP'li belediye başkanlarının usulsüz bir şekilde gereğinden fazla araç kiraladığını iddia ederek bu durumu Yenikapı'da halka şikayet etti. "Biz Müslüman olmayacağız, çalmayacağız. Halka hizmet etmek için geldik" söylemleriyle oldukça dikkat çekti. Ben de bir İstanbullu gazeteci olarak kendisini yakından takip edip icraatlarına zaman zaman kaleme alarak destek verdim. Ancak günler, ayları kovaladı, aylar da yılları kovaladı ve dört yılın sonunda kendim bir muhasebe yapma gereği duydum.

Ekrem İmamoğlu, benim gözlemimce sadece yakın ol mazeretler peşinde koşan ve İstanbul'daki başarıyı kendisine mal eden bir kişilik izlenimi uyandırdı. Çevremdeki arkadaşlarım ve akrabalarım, benim görüş ve düşüncelerimi yakından bildikleri için zaman zaman sohbet sırasında "Ekrem İmamoğlu İstanbul'a ne yaptı ki?" dediklerinde ben de sayın İmamoğlu gibi mazeretler uydurarak günü kurtarmaya çalıştım. Kendisine şunu dedim: “O eli kolu bağlı meclisin çoğunluğu AKP'de çalıştırtmıyorlar, belediyenin elindeki imkanları daralttılar. Biliyorsunuz ki hemen seçim sonrası sayın Cumhurbaşkanı 'topal ördek' benzetmesi yaparak bunlar İstanbul'a bir şey katılamazlar söylemlerinde bulundu.”

Ancak Ekrem İmamoğlu da bu mazeretin arkasına saklanır gibi hizmet etmesi gereken bir şehir olan İstanbul'u unutarak, Cumhuriyet Halk Partisi'ne yön vermeye çalışıp adeta akıl hocası rolüne bürünüyor. Değişim diyor, eyvallah. Ben de bir İstanbullu olarak size şimdi soruyorum: Gözle görülür, elle tutulur somut yapılan bir şeyler göremiyorum. Şahsınız o kadar çok gündemde kalmayı beceriyor musunuz ki belki de yaptığınız işleri bu şekilde gölgeliyorsunuz.

Sizin yaşadığınız sıkıntıların benzerlerini diğer büyük şehirlerde de yaşıyorlardı. En belirgin örneği Ankara Büyükşehir Belediyesi, fakat Mansur Yavaş ile aranızdaki fark siyah-beyaz kadar belirgin. Sayın Mansur Yavaş yakınmıyor, belediye başkanlığına odaklanmış, gerektiği zaman gerektiği kadar konuşarak Ankaralıları aydınlatıyor.

Şimdi belki de bana trol diyeceksiniz, kime hizmet ediyor diyeceksiniz. Bu vesileyle benim geçmişimde yaptığım işleri yazdığım yazıları inceleyerek, kime ve nerelere hizmet ettiğimi öğrenmiş olursunuz. Türk siyaset tarihinin en saygın ve seviyeli kişisine karşı aldığınız bu tutumu kınıyorum. Bir İstanbullu olarak artık yakınlarınızı değil, CHP sorunlarını değil, Büyükşehir Belediyesine odaklanmanızı ve İstanbul halkına hizmet etmenizi bekliyorum.

Başkanlığını yaptığım Bağımsız Gazeteciler Birliği adına zaman zaman ihtiyaç sahibi vatandaşlara destek sağlıyoruz, ancak yoğun talepler nedeniyle zaman zaman cevap veremiyoruz. Birkaç vatandaşa Büyükşehir'i aramalarına ve Beyaz Masa'dan destek istemelerine yönlendirdim. Verdikleri cevap ise şu oldu: "Çok kez aradık, adresimizi yazdırdık. Gelip inceleyeceklerini söylediler. Üç senedir kimseler gelmedi." Şaşırtıcı bir şekilde, beyaz masadaki yetkililer, evinize gelip inceledikten sonra ancak size destek sağlayabileceklerini belirtti. Dört yıl geçti ve hala gelip inceleyecekler. İşte sayın İmamoğlu.

Bedrettin Dalan İstanbul'dan sahilleri kazandırdı, Nurettin Sözen abimiz metroların mimarıdır. "İstanbul Aşığıyım" diyen Recep Tayyip Erdoğan, şimdiki Cumhurbaşkanı, İstanbul'a olan sevgisini her fırsatta dile getiriyor. Peki, soruyorum size: Sizi nasıl anacağız ve nasıl hatırlayacağız? Onu bilmek istiyorum.

Sonuç olarak, İstanbullular olarak sizden artık yakınlarınızı değil, CHP sorunlarını değil, Büyükşehir Belediyesine odaklanmanızı ve İstanbul halkına gerçek anlamda hizmet etmenizi bekliyoruz. İnsanların taleplerine kulak verip somut projeler gerçekleştirmenizi dört gözle bekliyoruz. Zaman geçiyor ve İstanbul'un ihtiyaçları hala karşılanmamış durumda. Sözlerinizi değil, icraatlarınızı görmek istiyoruz. İstanbul, bunu hak ediyor.