Placeholder image

YAŞAR GELER

yasargeler@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları

ENFLASYON VE ALTINDA EZİLEN EMEKLİLER

     Yakın zamanda devlet ile çalışanlar arasında bir toplu sözleşme görüşmeleri yapıldı. Aylar süren görüşmelerden her zaman olduğu gibi bu yılda anlaşma çıkmadı. Sonuçta hakem heyetine gidildi. Doğaldır ki hakem heyeti ağırlıklı olarak devlet kurum yetkililerinden oluşmaktadır. Buraya döneceğim ama öncelikle kamu çalışanlarına ve emeklilerine temmuz ayı zamları verildi. Zar zor olsa da kamu çalışanlarını memnun eden bu memur zamları ne yazık ki memur emeklilerini memnun ve mutlu etmemiş hatta yoksulluğa mahkûm etmiştir. Çünkü yıllardır süregelen bir memur ve memur emeklisi zam formülü emekliler aleyhine gerçekleşmiş, zaten yoksul olan emekliler iyice açlığa mahkûm edilmiş oldu.

     Sonrasında TÜİK’in açıkladığı bir enflasyon oranı %58.94 dikkate alınarak çalışanlar ve emeklilerini ilgilendiren zama endeksli olarak toplu sözleşme oranı belirlendi. Gerçi o oran bile çalışanları yine açlığa mahkûm etmiştir. Çünkü, verilen zam miktarları %30’larda kalmış oluyor. Çalışan memur ve emeklileri yine yüzde yirmiler düzeyinde kayıp demek oluyor.

     Memur ve emeklileri özellikle kent koşullarında bu gelirlerle yaşamlarını sürdürmekte zorlanacaklardır. Kiralar, gıda, ulaşım ve sağlık harcamaları ortalama %75’ler düzeyinde olduğu dikkate alındığında gerçekten zor günler geçirecekleri açıktır.

     Bu sözleşme pazarlıkları sürecinde özellikle yetkili sendikaların açık ve gerçekçi bir çaba göstermediklerini izledik. O kadar sendika varken herhangi birisinin bir eylem kararı dahi almadığını, mensupları çalışanların ve emeklilerin dertleriyle dertlenmedikleri de açıktır.

     Şimdi emekliler lehine bir iyileştirme yapılması gibi bir çalışmanın olduğu söylemleri vardır. Bu söylemin temeli memura verilen ve emeklisi ile arasında uçurum oluşturan temmuz zamlarının aynen telafi edilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde emeklileri gerçekten açlığa mahkûm edeceğinizi bilmeniz gerekiyor. 

     Bir dip notla bitirmek istiyorum: Bu yaz Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Alanya’da bulunan bir İLKSAN kurum oteline gittik. Otelde bulunan müşterilerin yaklaşık yüzde altmışının kurum personeli ya da emeklisi olmadığını gördüm. Bu bilgiyi otel çalışanları, otele müşteri getiren tur operatörleri yetkilileri ve gelen müşterilerden bire bir konuşarak teyit ettim. Çünkü otel müşterilerinin büyük çoğunluğu Ruslar ve Asya ülkelerinden gelmişti. Üstelik bu otelin her şey dahil kişi başı ücreti 1.100 TL idi. Düşünün ki, azami 4-5 günlük bir tatili bile kurum çalışanları ve emeklileri dolduramıyor. Bu durum bile memurların ve emeklilerinin üç aylık yaz tatilinin 4- 5 gününü bile kullanamadığını acı olarak karşımıza koydu.

     Memur ve emeklileri, bırakın bu tür tatilleri, ulaşımda oluşan zamlardan dolayı köylerine bile gidemediklerine şahit oluyoruz. Bu yazımı, bana sıkıntılarını açıklayan ve yazmamı isteyen memur ve memur emeklileri adına yazmış olduğumu da belirtmemde yarar vardır.

     Umarım devlet yetkilileri bu serzenişleri dikkate alır ve emeklilerin bozulan gelir düzeylerini insan onuruna yakışır bir düzenlemeyle ve ara zamlarla emekliler lehine gerçekleştirirler. Yoksa öyle söylentileri yayılan gibi, yılda bir defa bayram ikramiyesi vb. formüllerle bu adaletsizliği telafi etmek mümkün değildir.

Yaşar GELER