Placeholder image

YAŞAR GELER

yasargeler@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları

SOSYAL YAŞAMDA AHLAK VE EĞİTİM

Yazı dizisi yedinci bölüm

SOSYAL YAŞAMDA AHLAK VE EĞİTİM

Sosyal yaşamda da ne yazık ki bir bozulma gözlemliyoruz. Bu anlatacağım konu belki biraz da ticareti ilgilendiriyor ama ben daha çok sosyal boyutunu ele alacağım. Yaşam ya da sosyal yaşam; belki iç içe girmiş kavramlardır. 

Özellikle eğitim, sağlık, ticaret gibi yaşamımızı direkt ilgilendiren konulardır. Son yıllarda özellikle özel sermaye ile kurulan okullar ve sağlık üniteleri artık bu konularda da ahlaki durumun iyice bozulduğunu gözler önüne sermektedir. 

Devletimiz çok ama çok güçlü olmasına rağmen ne yazık ki serbest liberal politikalar uygulayarak özel teşebbüsün önünü açmış ve kontrolsüz bir viraja girmiştir. Özel okullar tam bir ticarethane mantığıyla iş görmekte yaşamsal olarak ahlaki değerleri de çiğnemektedir. Neden böyle söylediğimi örneği yüzlerce ama ben bir örnekle açıklayayım: 

Özel diye tabir ettiğimiz bir anaokulu 2024 yılı için kreş eğitim ücretini altı yüz bin liraya çıkarmış. Bu fiyat ilkokul, ortaokul, lise olarak da kademeli milyonları geçer şekilde belirlenmektedir. Peki bu okullarda görev yapması gereken öğretmenlere ne veriliyor ya da teklif ediliyor? Ne yazık ki asgari ücret ya da bir tık üstü. Yani öğretmenlik mesleği yerlerde.

Aynı şekilde devlet okullarında da durum ne yazık ki pek iç açıcı değil. Çünkü öğretmenler arası sınıflandırmalar var. Kadrolu öğretmen, sözleşmeli öğretmen, ücretli öğretmen…gibi. Peki bu normal bir durum mu? Tabi i değil. Bir kere devlet olarak aynı işi gören insanlar ya da meslek erbabı arasında ayrım yapmış oluyorsunuz. Bunun ahlaki bir yönü olmadığını ve acilen düzeltilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hatta geçiş bir zamanda TV’lere de yansıdı. Bir kurs merkezi bir öğretmene sekiz bin lira ücret teklif etmiş. 

Bu durum ne yazık ki özel hastanelerde de aynı şekilde, kanayan bir yara ve bence bir ahlaki sorun olarak karşımızda duruyor. Özellikle de anayasal hak olan eğitim ve sağlığın devlet eliyle yürütülmesi ve tüm vatandaşların eşit koşullarda hizmet alması gerekmektedir.

İnsanlar artık sosyal yaşamın dışında kalıyor, topluma giremiyorlar. Bunun da iki nedeni var: birincisi ekonomik sorunlar, ikinci ise ahlaki sorunlar. Ahlaki sorundan kastım da şudur: ne yazık ki artık ekonomik krizin derinleşmesine bağlı bir kısım kalbur üstü zengin tayfa ve özellikle yurt dışından ülkemize yerleşik paralı psikopatlar bizim üniversite gençliği olan kızlarımızı sex kölesi ya da eğlence aracı olarak görmeleri ve kullanmaya kalkışmalarıdır.

Bunun örneklerini emniyet kayıtlarında görmek mümkündür. 

ÇÖZÜM:

İşte tam bir ahlaki eğitim sorunu olan durum budur. Bunu bertaraf etmenin yolu eğitimdir. Özellikle daha öncede belirttiğim gibi okul yaşamının başlamasıyla birlikte bu tarz ahlaki eğitimlere geniş yer verilmelidir. Aile kavramı detaylı bir şekilde işlenmelidir. 

Ayrıca yetişkin bireylere de devlet eliyle zaman zaman bu tarz eğitimler verilerek sosyal yaşamın doğru oluşmasına katkı sunulmalıdır.

Yaşar GELER