Silah denen araç canlıların yok edilmesinde kullanılan bir araçtır. Özellikle de ülkeler arasında yer alan anlaşmazlıklar sonucunda karşılıklı olarak savaş denilen durumda kullanılır.
Tam da bu nedenledir ki sadece ama sadece kolluk kuvvetleri dediğimiz asker ve polis teşkilatında bulunması gerekmektedir. Yani sivil bir insanın silah bulundurması çok ama çok gereksiz bir durumdur. Hal böyle iken, devlet neden sivil vatandaşa silah izni verir anlamış değilim. Yoksa kolluk kuvvetleri ile vatandaşını koruyamıyor da vatandaş kendini korusun diye mi silah veriyor?
Her gün ibretle izliyoruz, sivil bir silahlı saldırgan şu veya bu şekilde bir başkasını hayattan koparıyor. Ya çocuğunu okutan bir öğretmen ya hastalığını tedavi etmeye uğraşan bir doktor ya kendisini uyaran bir komşu ya boşanmak isteyen bir eş ya ayrılmak isteyen bir sevgili ya alış veriş ilişkisi olan bir ticaret erbabı ya da... Bu ya-lar uzayıp gidiyor... Aslında kimin olduğu çok da önemli değil. Önemli olan bu eylemin yapılmış olmasıdır. Hele eylem sonrası ki tam bir vehamet durumudur. Çünkü adam silah kullanmış, bir canlıyı yaşamdan koparmış ve çok sürmeden elini kolunu sallayarak sokakta dolaşıyor.
En önemli husus şu;
Sivil insanlarda silahın ne işi var?
Sivil bir insan neden silah taşıma ihtiyacı duyar?
Sivil bir insana devlet neden silah ruhsatı verir?
Kimsede silah bulunmazsa ölüm vakaları olur mu?
Devlet, vatandaşını korumak ve yaşam hakkını sağlamakla yükümlü değil midir?
Çözüm;
Devlet elinde silah bulunduran tüm sivillerin ruhsatları iptal etmeli ve silahları toplayarak kolluk kuvvetlerine vermelidir.
Silah bulunduran ve kullananlara adam öldürme cezası kadar ağır cezalar verilmelidir?
Ruhsatsız silah bulunduranlara en az yirmi yıl ceza verilmelidir.
Bıçak taşıma ve bıçak vb maddeler taşınan be bulunduranlara da aynı silah taşıma muamelesi en tabi olmalıdır.
Bu vb durumlar için acil yasal düzenlemeler yapılmalı ve hemen uygulanmalıdır. Yoksa bu ülke çok yakın zamanda önü alınamaz durumlara gebe kalacaktır. Bu da sağlanamıyor ise, vatandaşın eşit şartlarda olmasını sağlamak adına her insana ruhsatlı bir silah verilmesi sağlanmalıdır. Sanırım son yazdığımı mümkün olmayacağı düşünüldüğünü de silahsızlanma İn en doğru yol olacağı kesindir.
Canlıları yaşamdan koparmak yerine onların yaşamasına olanak sağlamak en güzeli olacaktır. Bu konuda da yani silahsızlanma ve uyumlu yaşama konusunda da vatandaşlarımızın daha ilkokul çağlarından başlayarak öncelikli olarak ahlak, saygı ve sevgi eğitiminin verilmesi ile işe başlanmalıdır.
Bence ABC eğitiminden önce yukarıda saydığım eğitimlerin verilmesi kaçınılmazdır.
Silahsız ve savaşsız bir dünyada yaşamak her canlının en doğal hakkıdır.
Yaşar GELER