Placeholder image

Şengül YILMAZ

chp.sengul.yilmaz@gmail.com

Yazarın Tüm Yazıları

Suriyelilerin Dönüş Hikayesi

Memleketlerine Dönüş: Suriyelilerin Hikâyesi

Savaş, insanlık tarihinin en yıkıcı ve acımasız sınavlarından biridir. Yüzbinlerce insanı yuvalarından, anılarından ve umutlarından koparır; derin yaralar açar. Milyonlarca Suriyeli kardeşimiz de bu acımasız sınavın mağdurları arasında yer aldı. Ancak, sığınmacı olmak, bir insanın yaşama dair umudunu ve onurunu sonsuza dek kaybetmesi anlamına gelmez. Bugün, bu kardeşlerimizin memleketlerine dönüşünü konuşmanın ve desteklemenin zamanıdır.

Bir ülkeden ayrılmak, yalnızca coğrafi bir kopuş değil; anılardan, sevdiklerden, köklerden kopma anlamına gelir. Ama bir ülkeye geri dönmek de en az bunun kadar zor ve sancılı bir süreçtir. Geri dönmek, sadece fiziksel bir dönüş değil; aynı zamanda yeniden başlamanın, umudu yeşertmenin ve geleceğe cesaretle bakmanın hikâyesidir.

Türkiye’nin Tarihî Sorumluluğu

Suriyeli sığınmacılara kapısını açan bir komşu ülke olarak, insani değerleri ön planda tutarak tarihî bir dayanışma örneği sergiledik. Onların temel ihtiyaçlarını karşılamak için eğitimden sağlığa, barınmadan istihdama kadar birçok alanda önemli adımlar atıldı. Ancak bu fedakârlıklar, Suriyeli kardeşlerimizin kalıcı olarak burada yaşamalarını sağlamak için değil; onurlu bir geri dönüş için bir köprü kurmak adına yapıldı.

Şimdi bu hikâyenin yeni bir sayfasını yazmamız gerekiyor. Bu yeni sayfa, Suriyelilerin kendi memleketlerine, güvenli ve insanca bir yaşam inşa edebilecekleri şartlarda dönebilmelerini sağlamaktan geçiyor. Bu dönüş, sadece siyasi bir mesele değil; aynı zamanda bir vicdan ve insanlık meselesidir.

Güvenli Bir Dönüş Mümkün Mü?

Bir yuvadan zorla koparılan birinin, geri dönebilmesi için sadece fiziksel bir güvenlik değil; psikolojik, ekonomik ve sosyal bir istikrar da gerekir. Bu noktada, Suriye’de güvenli bölgelerin oluşturulması, altyapının yeniden inşa edilmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinin güçlendirilmesi gibi kritik adımlar atılmalıdır.

Elbette büyük bir çaba gerektiren bu sürecin, yalnızca bir ülkenin omuzlarına bırakılamayacağı açıktır. Uluslararası toplumun desteği ve dayanışması olmaksızın, bu büyük hedefe ulaşmak mümkün değildir. Ancak bu destek, Suriyeli kardeşlerimizin kararlarına saygı duyan ve insan onurunu ön planda tutan bir anlayışla yönetilmelidir.

Vicdanın Sınavı

Bu dönüş hikâyesi, yalnızca Suriyelilerin değil, aslında insanlığın vicdanının bir sınavıdır. Kimse isteyerek yuvasını terk etmez; ama geri dönebilmek her zaman bir umuttur. Bu umut, ancak bizler bu sürece insanca ve onurlu bir perspektifle yaklaşırsak gerçek olur.

Bugün, güçlü bir irade ve uluslararası dayanışmayla, hem Suriyeliler hem de Türkiye için daha huzurlu bir geleceği inşa edebiliriz. Bu yolculuk, bizlere insani değerlerimizi hatırlatacak; dayanışmanın, barışın ve yeniden başlamanın ne kadar kıymetli olduğunu gösterecektir.

Şengül Yılmaz