Placeholder image

Umut DEMİR

sehiralanya@hotmail.com

Yazarın Tüm Yazıları

DÜNYANIN HAYRAN OLDUĞU MUAZZAM TARİH MARDİN

DÜNYANIN HAYRAN OLDUĞU MUAZZAM TARİH
MARDİN
GİT, GÖR, YAŞA ve BEYNİNDE ÖMRÜNCE SAKLA  
MARDİN’DE YAŞANAN DERİN TARİH BİR GAZETECİ OLARAK GİDİP GÖRDÜKLERİM. MARDİN’İN İBRET KOKAN UNUTULMAYAN ANILARI ve ÖLMEYEN TARİH

KONUYA BAŞLARKEN:  MİNARELERDEN 4 AYRI DİLDE “SALA” OKUNUYOR.  Mardin’de sokak sokak dolaşıyoruz. Ne kadar tarihi eser, ne kadar kilise, Havra, ne kadar cami varsa tek tek geziyorum. Beni herkes misafir etti dost oldular. Hele gazeteci arkadaşlar hepsi bambaşka insanlardı. Unutulmuyor.

Mardin, mimari, etnografik, arkeolojik, tarihi ve görsel değerleri ile zamanın durduğu izlenimini veren Güneydoğunun şiirsel kentlerinden biridir.


Mardin'de, farklı dini inanışlar paralelinde, sanatsal açıdan da tarihi değeri olan camiler, türbeler, kiliseler, manastır ve benzeri dini eserler barındırmaktadır. Mardin, İpek Yolu güzergahında olup, 5 han ve kervansaray mevcuttur.

İLÇELER:

Mardin ilinin ilçeleri; Dargeçit, Derik, Kızıltepe, Mazıdağı, Midyat, Nusaybin, Ömerli, Savur ve Yeşilli 'dir.


Kızıltepe: Kızıltepe Mardin'in güneybatısında yer alır. Artuklu ihtişamını yansıtan Ulu camii, Taşköprü, Tarassut Kulesi Şahkullubey Kümbeti, Harzem Harabeleri günümüze kadar ayakta kalan tarihi hazinelerdir.


Mazıdağı: Sümerler devrinden beri mesken olduğu tahmin edilir. 50 metrelik bir tepenin üstünde bulunan Dermetinan Kalesi, Sultan Şeyhmus, Pir Hattap Türbeleri önemli ziyaret yerleridir. Zambırhan ve Asrihan iki mağaraları Taş Devrinden kalmadır.


Midyat: Mardin'in bu çok önemli ilçesi gümüş işçiliğiyle ünlüdür. El sanatları açısından önemli bir yöre olan ilçe turistik açıdan oldukça çekicidir. İlçenin 18 km. doğusunda bulunan Deyrulumur Manastırı M.S.397 yılında inşa edilmiştir.


Nusaybin: Dünyaya ışık tutacak Medeniyetler tarihine yeni bir sayfa açacak Gınnavas Höyüğü buradadır. Morin Şehir Kalıntısı, Morin Kalesi, Dimitros Kalesi, Mor Ambaham Manastırı, Yeni Kale, Şirvan Kalesi, Mor Yakup Kilisesi ve kilisenin 5-6 metre derinlikte bulunan zemin katta Mor Yakup Mezarı, Mor Evgin Manastırı, Mor Yuhanna Kilisesi, Üzüm suyu kanalı, Selman-i Pak, Şeyh Ali Tepesi, Pir Kemal Türbesi, Arap Kışla, Bağdat Köprüsü, Tak-ı Zaferin önemli tarihi yerlerdir. Zeynel Abidin Camisi, Hz. Muhammed' in 13. torunlarından olan Zeynel Abidin ve onun kız kardeşi Zeynep'in türbelerinin bulunduğu ilçenin en önemli camisidir.


Ömerli: Asurlar, Persler, Romalılar, Bizanslılar ve Türk İslam Devletlerinin hakimiyetlerinin bıraktığı antik değerler, Ömerliyi zengin kültür merkezi kılmaktadır. Fafah Kalesi, Beşikkaya Harabeleri, Göllü Harabeleri ve merkezde bulunan Kilise Harabeleri görülmeye değerdir.

Yeşilli: Mardin merkezinin kuzeydoğusunda yer alan Yeşilli, doğanın cömertçe oluşturduğu yemyeşil bir vadinin içinde mesire yerleriyle ün salmıştır. Romalılar devrinde yapılmış su kanalları, çeşmeler, bentler ve değirmenler görülmeye değerdir


İlk durak Kasımiye Medresesi. Akkoyunlu Hükümdarı Cihangir tarafından oğlu Kasım adına yaptırılmış, Mardin’in en eski yapılarından birisi.

700 yıllık tarihi geçmişine rağmen hala ayakta ve bütün ihtişamı ile ziyaretçilerini bekliyor.

Kasımiye Medresesi’ni gezerken, beni şaşkına çeviren bir olaya tanık oluyorum.

Medrese önünde fotoğraf çektirmek için hazırlık yapıyoruz.

Bu sırada, medresenin hemen yakınlarındaki Hicret Camii’nden, ezana benzeyen ancak bir türlü anlayamadığım bir ses yükseliyor. Ne olduğunu anlamakta zorlanıyorum. Biraz dinleyince, dilinin “Arapça” olduğunu anlayabiliyorum. Hoca, bir süre sonra; bir başka dilde okumaya başlıyor. Ezanın okuma süresi nihayet alışageldiğimiz bir süre, oysa minareden yükselen ses devam ediyor. Dua, bu defa bir başka dilde okunuyor. Bu kez okunanın “Kürtçe” olduğunu anlıyorum.

Merak edip, Mardin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Mehmet Çelik’e, “Bu okunan nedir?” diye sormaya karar veriyorum. Tam bu sırada, minareden Türkçe “Sala” verilmeye başlıyor.

Benim şaşkınlığımı fark eden Artuklu Üniversitesi’nde görevli olduğunu anladığım bir arkadaş, “Sala veriliyor. Sanırım, vefat eden bir kişi var” diyor. Devam ediyor, “Arapça, Süryanice, Kürtçe ve Türkçe. Sala, 4 ayrı dilde okundu.”

Şaşkınlığım daha da artıyor. Olacak şey değil.
Arapça, Süryanice, Kürtçe ve Türkçe sala veriliyor.
İşte, barışın, kardeşliğin, eşitliğin, huzurun, hoş görünün, medeniyetin, birlikte yaşamanın, dinlere, dillere ve medeniyetlere, gelenek ve göreneklere olan saygının yarattığı olağanüstü bir atmosfer..


UNUTAMADIĞIM TARİH NİŞANESİ

“Mardin nasıl bir şehir” diye sorarsanız, işte size cevabım, canlı yaşadığım, tanık olduğum ve kulaklarımla duyduğum, farklı dillerde semaya yükselen sala sesi..

Hoşgörünün, dinler, diller ve medeniyetlerin başkenti, terörün ayak basamadığı şehir burası Seversen hoşgörürsün, Sevmezsen eksik ararsın..

BİRBİRİNİZİ SEVMEDİKÇE İMAN ETMİŞ OLMAZSINIZ, İMAN ETMEDİKÇE CENNETE GİREMEZSİNİZ"Böyle buyurulmaktadır. Ve gerçeğin ta kendisidir.

4500'den başlayarak klasik anlamda yerleşim gördüğü belirlenen Mardin; Subari, Hurri, Sümer, Akad, Mitani, Hitit, Asur, İskit, Babil, Pers, Makedonya, Abgar, Roma, Bizans, şehre hayran kalmamak mümkün değil. Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı döneminden birçok yapıyı bünyesinde harmanlayabilmiş önemli bir açık hava müzesidir

Şehrin adı Süryanice kaleler kenti demek olan "Marde" den gelir. Romalıların Süryanilerden alarak 'Maride' dedikleri şehire, Araplar 'Maridin' dediler. Plinus'a göre , Nusaybin civarında yaşayan Mardanî adlı Arap kabilesinden almıştı Maridin adını.ve günümüzde MARDİN olarak ifade edilmekte.

Bu anıyı sanırım sizlerde unutamazsınız.

Tüm MARDİN-e Selam ve dualarımla