EZİK VE ÇAPSIZ GAZETECİLER2 ay önce
Gayrimenkul Sektöründe Erdal Pınar İle Söyleşi
Erdal Pınar(41), Şişli İstanbul doğumlu bir iş adamı. Torex Gayrimenkul ve Mavi Nokta Arsa Geliştime şirketlerinin sahibi ve uzun yıllardır gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteriyor. Erdal Pınar ile sektöre dair söyleşi gerçekleştirdik.
Sektörünüzü bize anlatabilir misiniz Erdal Bey?
Gayrimenkul sektörü sizlerinde bildiği gibi konut ve arsayla ilgili. tabi ki yakın geçmişte başlayan büyük firmalarla ortak çalışmalardan dolayı inşaatla da birbirine bağlantılı bir sektör. Ülke ekonomisini canlandıran hatta taşıyan bir sektör. Beton, tuğla, demir ve bir çok malzemeyi içinde barındırdığı için üreticileri de destekliyor. Beyaz eşya, mobilya gibi diğer bir çok sektörde de piyasayı harekete geçiren bir sektör.
Piyasalar sektörünüzü ne yönde etkiliyor?
Faiz artışları ve doların yüksek seyretmesi piyasada durgunluğa neden oluyor. Özellikle doların yükselmesi para dönüşümünü durduran büyük bir etken. İnsanlarda haklı olarak ne olacağını kestiremedikleri için alım yapmıyorlar. Tabiri caizse yastık altı paraları olduğu yerde kalıyor. İşte bu dönemlerde kimse o paraya dokunmak istemiyor. Bu durumda da konut ve arsa satışları düşüşe geçiyor. Bundan 2 sene önceki faiz oranlarıyla şimdikini karşılaştırdığımızda aradaki uçurumu görmek mümkün. Şuanda daire alan kişiler 2 sene öncesine göre bankalara 20 ile 30 bin arasında bir fark ödüyor. Devletin piyasaları takip ederek bu kötü gidişatı durdurması gerekiyor. Faiz düşmeli ki sektör canlanabilsin. Doların yükselmesiyle de inşaat sektörü zarar görüyor. Demir gibi, hazır beton gibi inşaatta kullanılan malzemelerde fiyat artışına neden olurken bu durumda haliyle konut değerini de yükseltiyor derken satışlar da durma noktasına geliyor.
Kentsel Dönüşüm Projesi için ne düşünüyorsunuz?
Bu proje kapsamında devlet mercilerinin ağır işlediğini düşünüyorum. Çünkü önümüzde biliyorsunuz ki büyük bir deprem senaryosu var ve sırf bu neden de dolayı çalışmaların hızlandırılması gerekiyor. İmar artışının da yapılması gerekiyor. Tabi bununla ilgili bölgenin alt yapısı ve trafik sorununu da göz önünde bulundurarak, insanların mağdur edilmeden eski binalar yenilenmelidir.
Yapı kullanma izni olan iskan raporuyla ilgili bir açıklama yapar mısınız?
İskan aslında bir binanın dört dörtlük yapıldığına, projeye harfiyen uyulduğuna istinaden bir rapordur. Belediyenin istediği, örneğin su tesisatının binanın dışından geçecek olması, daire sayısı kadar ağaç dikilmiş olması gibi özelliklerin uygun bir şekilde yapılmış olmasına bakılır. Ve firmalara 5 yıl kadar süre tanınmıştır. 5 yıl gibi bir süre bana göre çok uzun. Daha kısa vadede bir süre tanınmasının herkes açısından iyi olacağını düşünüyorum. Belki belediyelerin yoğunluğunun azaltılarak, iskanı olmayan dairelerin satışının yapılmasının engellenmesi bu duruma bir çözüm olabilir.
Büyük kurumsal firmaların küçük ölçekteki şirketler açısından sektöre etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Daha profesyonel bir şekilde çalışılıyor. Emlak sektöründeki keşmekeşlik kurumsal firmalar ile ortadan kalkıyor. Daha sağlıklı ve güvenilir konut satışı gerçekleşiyor. Yine burada da devletin emlak sektörüyle ilgili belli yaptırımlar geliştirmesi gerekli. Kurumsal firmaların biraz daha önünü açıp destek olması ve diğer emlakçıların da birleşerek kurumsallaşmasının sağlanması şart. İnşaat firmaları da konut satışlarını profesyonel kişilere devrederek kendi üzerindeki yükü hafifletirken sektördeki emlakçıların da kurumsallaşmasına bir adım oluyor.
ufuk bulut
ANTALYALI ALİ ARI USTA KİMDİR?
PLAZA HOTEL DİYARBAKIR “Şehrin kalbinde”
Ordu’’lu kadın üretici tek başına 20 inek bakıyor
Diyarbakır'ın Tatlı efsanesi 24. Şubesini Açtı
EZİK VE ÇAPSIZ GAZETECİLER2 ay önce
Bir koltukta on karpuz 2 ay önce
DÜNYANIN HEDEFİNDEKİ TÜRKİYE2 hafta önce