“Geçmişin İzinde, Kalemin Sesinde”4 gün önce
Bosna Hersek“in Hülya Avşar“ı benzetmesi yapılan 2008 Bosna Hersek Güzeli Jelena Jugovic Tuncel, oyuncu olmak üzere geldiği ülkemizde yaklaşık sekiz ay önce iş adamı Metin Tuncel ile hayatını birleştirdi. Kısa sürede Türkçe“yi ve Türk kültürünü öğrenerek tam bir Türk gelini olan Bosna Hersek güzelinin on parmağında on marifet var! Oyunculuk, modellik, spikerlik derken şimdi de moda tasarımcısı olarak karşımıza çıkan Jelena Jugovic Tuncel“in evinde de son derece hamarat bir ev hanımı olduğunu öğrendik. Bayan kıyafetlerinde iddialı bir marka olan “JJ“ by S&M ile moda sektörüne giren Jelena Hanım,Bosna Hersek“in ünlü modacısı Samra Menzilovic Catic ile birlikte tasarladıkları koleksiyonlarının modelliğini de kendileri yapıyorlar. Geçtiğimiz günlerde “JJ“ by S&M markası adı altında tasarladıkları koleksiyonun Bosna Hersek“te basın lansmanını yapan Jelena Jugovic Tuncel ve Samra Menzilovic Catic, modelliğini de kendileri yaptıkları koleksiyonlarının yoğun ilgi görmesi üzerine üretim adetlerini arttırmak için harekete geçtiler. Haute Couture tarzı kıyafetler tasarlayan ikilinin tasarımları güçlü kadın çizgisi taşıyor. Ufak pratik çözümlerle model değiştirebilen kıyafetlerden oluşan bir koleksiyonla moda dünyasına adım atan Bosna Hersek güzelini, eşi Metin Tuncel“den dinledik.
İŞ HAYATINDA GERİ VİTESİ YOK
Jelene Jugovic Tuncel“in eşi işadamı Metin Tuncel, Jelena Hanım“ın çok hamarat bir ev hanımı olduğu kadar işinde de müthiş hırslı bir iş kadını olduğunu belirterek, "Kendisi üretmek ve kendisi kazanmak istiyor. “Sana bir hediye almak istediğimde senin verdiğin parayla değil, kendi kazandığım parayla almak istiyorum. Yoksa ne anlamı var“ diyor. Bu sözü aslında Türk kadın mantalitesinin tam tersidir. Televizyonculuk, modellik, oyunculuktan sonra şimdi de moda sektörüne girdi. Bosna Hersek“in ünlü modacısı Samra Menzilovic Catic ile yola çıktılar. Bayan giyimde kendi tasarladıkları kıyafetleri “JJ“ by S&M adıyla markalaştırmak istiyorlar. Şu anda bunun için inanılmaz bir hırs ve kararlılıkla çalışıyor. Onun bu mücadelesini, azmini ve kendisi üretip kendisi kazanma isteğini görünce ben de memnun oluyor ve kendisine elimden geldiğince destek olmaya çalışıyorum. Allah“a şükür benim kazancım iyi, ekonomik olarak hiçbir şeye ihtiyacımız da yok. Ancak Jelena Hanım, iş hayatında da başarılı olmak için sonuna kadar mücadelesini veriyor. Bir yerden bir şeyleri yakalayıp istediği başarıya ulaşacağından eminim" diye konuştu.
KÖSEM SULTAN DİZİSİNDEN TEKLİF VAR
Oyunculukta veya modellikte işinden veya yeteneğinden çok sansasyonla kısa yoldan bir yerlere gelmek isteyenler olduğuna dikkat çeken Metin Tuncel, "Tabii bu biraz da kişilik meselesi. Ekonomik zorluklar içerisinde olanlar bir an önce para kazanıp bir yerlere gelmek istiyor. Ancak bunlar saman alevi gibi bir an parlayıp sonra sönüp gidiyor. İşini iyi yapanlar, sağlam adımlarla ilerleyenler ancak kalıcı olabiliyor. Jelene Hanıma da şu anda Türkiye“de hem model hem de oyuncu olarak birçok teklif geliyor. Ancak bikini giymesini, öpüşmesini istemediğim için uygun görmediğimiz teklifleri kabul etmiyoruz. Kösem Sultan dizisinden teklif alıyor. İki üç seferdir arıyorlar, onu değerlendiriyoruz. Kendi ülkesinde çok tanınan Jelene Hanım, 8-10 aydır burada olduğu için Türkiye“de çok tanınmıyor. Burada da tanınması tabii belli bir zaman alacak. Modellik ve oyunculuğun yanı sıra moda tasarımcılığı yeteneği de var" şeklinde konuştu.
İLK GÖRÜŞTE AŞK VE JET HIZIYLA EVLİLİK
Bosna Hersek“in Hülya Avşar“ı benzetmesi yapılan Jelena Hanıma ilk görüşte aşık olduğunu ve 1.5 ay sonra da evlenme teklif ettiğini belirten Metin Tuncel, "Açıkçası evleneceğimi hiç düşünmüyor, ömrümün sonuna kadar böyle yaşarım diyordum. Yaklaşık 10 ay önce ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla tanıştık. 1.5 ay sonra da kendisine evlenme teklif ettim ve sonra da evlendik. Allah“a çok şükür her şey inanılmaz iyi gidiyor, çok mutluyuz. Birbirimizden emin olduğumuz için kıskançlık gibi bir sorunumuz da kesinlikle yok. Eşimin işi gereği sürekli göz önünde olmasından asla rahatsızlık duymuyorum" açıklamasında bulundu.
BU NASIL KUFU FASÜLYE, 4 SAATTİR PİŞMİYOR!
Jelena Hanımın yemek yapmayı çok sevdiğini, birçok Türk yemeğini kendisinden bile iyi yaptığını belirten Metin Tuncel, "Ama tabii Türk yemeklerini öğrenene kadar bazı acemilikler de yaşamadı değil. Bir akşam eve geldiğimde mutfakta saçı başı dağılmış bir şekilde bulduğum Jelena Hanım, “Sana kuru fasülye yaptım“ dedi. “İyi de bu halin ne diye“ sorduğumda, “Bu nasıl kuru fasülye, 4 saattir pişmiyor. 6-7 kere su ilave ettim“ cevabını verdi. Ben durumu anladığım için kahkahayı bastım tabii! Kuru fasülyenin pişirilmeden önce suda bekletilmesi gerektiğini nerden bilsin. İş dışında kesinlikle evde yemek yeriz. Bir keresinde de Sihirli Film Medya Genel Koordinatörü Ufuk Bulut Bey“in daveti üzerine ofislerine gittik. Oturup sohbet ederken Ufuk Bey içecek olarak kuşburnu içmemizi tavsiye etti. Jelena Hanım şaşkınlıkla ona bakarak, “Kuşun burnunu mu yiyorsunuz“ diye sorunca kahkahalar havada uçuştu tabii. Sonra kuşburnu içeceğini görünce o da durumu anladı ama bana neden buna kuşburnu dediğimizi sordu. Evlendiğimizde hiç Türkçe bilmiyordu. Daha sonra kursa gitti. Şimdi artık bayağı bayağı Türkçe konuşuyor ve konuşulanı da anlıyor. Fakat bu noktaya gelebilmek bir bebeği büyütmek gibi bir şeydi. Her şeyi soruyor ve Türkçe ona ne dendiğini öğrenmeye çalışıyordu. Yol bilmediği için her yere onla gitmek durumundaydım. Şimdi artık arabayla tek başına belli başlı yerleri gidiyor" dedi.
KÜLTÜRLERİMİZ ÇOK YAKIN
Jelena Hanımla aralarında her hangi bir kültür farkı olmadığını belirten Metin Tuncel, "Osmanlı kültürü etkisinden dolayı Balkan ülkeleriyle Türk kültürü birbirine çok yakın. Ufak tefek farklılık mutlaka var. Onlar Avrupa“nın ortasında oldukları için bize göre mantalite olarak daha gelişmişler. Ama kültür farklılığı noktasında her hangi bir sorunumuz yok. Yemek kültürlerimiz bile birbirine çok yakın. Jelena Hanım Türk yemeklerini çok seviyor. Mercimek çorbasını, kuru fasulyeyi benden daha çok seviyor diyebilirim. Onların da bizden farklı, çok değişik yemekleri yok. Zaten dillerinde de bir çok Türkçe kelime var. Yok, çorba, kahve, börek gibi kelimeler onlarda da aynı" şeklinde konuştu.
MAGAZİNİ TAKİP ETMİYORUZ
Jelena Hanım“ın Türkiye“deki magazin programlarını takip etmediğini, takip etse bile kimseyi tanımadığını belirten Metin Tuncel, "Hülya Avşar“ı bile sadece isim olarak biliyor. Sadece haberlerden dolayı biliyor ki, Hülya Avşar Türkiye“de tanınan bir isim ve kendisine de Bosna“nın Hülya Avşar“ı yakıştırması yapılıyor. Ama bir yerde görse kim olduğunu bilmez. Dolayısıyla magazin programlarını takip etmiyoruz. Açıkçası televizyon da pek izlemiyoruz. Evde bol bol sohbet eder, müzik dinleriz" dedi.
YABANCI OLDUĞUMU ANLAYINCA TAKSİCİLER TUR ÜSTÜNE TUR ATIYOR
Bosna Hersek güzeli Jelena Jugovic Tuncel ise eskiden beri modaya ilgisi olduğunu ve yıllardır modellik yaptığını belirterek, "İşim gereği çok farklı tasarımlar ve koleksiyonlar gördüm. Arkadaşım olan Bosna Hersek“in ünlü modacısı Samra Menzilovic Catic ile ortaklaşa bayan giyimde bir marka yaratmaya karar verdik. “JJ“ by S&M markasıyla tamamen kendi tasarımlarımız olan koleksiyonumuzun geçtiğimiz günlerde Bosna Hersek“te basın lansmanını yaptık. Koleksiyonumuz çok ilgi gördü. Türkiye için hazırladığımız özel koleksiyonun da fotoğraf çekimi bitti. Şubat veya Mart ayında Türkiye“de de hazırladığımız özel koleksiyonun tanıtım lansmanını yapmayı planlıyoruz. Çok enerjik bir insan olduğum için iş hayatında sürekli bir şeyler üretmek istiyorum. Ev hayatını, yemek yapmayı, özellikle de Türk yemeklerini çok seviyorum. Eşim Metin Bey çok güzel yemek yapar. Ben de ondan bakıp öğreniyorum. En çok mercimek çorbası, şiş kebap, salatalar ve ayranı seviyorum. Metin Bey de Bosna Hersek“in böreklerini çok sever. Bu yüzden sık sık onun için börek yapıyorum. Bosna Hersek ile Türk yemek kültürü birbirine yakın ama Türk yemekleri daha lezzetli. İnşallah bu röportajı Bosna Hersek“te görmezler! (Gülüyor) Yaklaşık 10 aydır Türkiye“deyim ve buraya çok çabuk alıştım. Çünkü eşim her konuda bana inanılmaz yardımcı oluyor. Burada çok iyi arkadaşlarım oldu, Türkçe“yi de öğrendiğim için onlarla daha iyi iletişim kurabiliyorum. Artık yolları da öğrendim ve bazı yerlere kendi aracımla gidip gelebiliyorum. Ancak Bosna Hersek“e göre burada araba kullanmak daha zor. Çünkü burada kural yok ve çok trafik var. O yüzden çoğu zaman taksiyi tercih ediyorum. Ancak benim yabancı olduğumu anlayınca taksiciler tur üstüne tur atıyor ve yolu uzatıyorlar. Bir de alışverişte pazarlık yapılmasından çok utanıyorum. Çünkü böyle bir kültür bizde yok. Şimdi şimdi az da olsa pazarlık yapmaya başladım ama yine de çok utanıyorum. Bir Türk kız arkadaşım var, o pazarlığa başlayınca ben çok utandığım için hemen oradan uzaklaşıyorum. Ama tabii burada fiyatlar çok değişken. O yüzden pazarlık yapmak gerekiyor" dedi.
Türk Televizyonunun Zarif Yüzü: Gülgün Feyman
AKDENİZ YÜZ GÜZELİ YARIŞMASI 4 ŞUBAT'TA ERDEM BAYAZIT KÜLTÜR MERKEZİ'NDE GERÇEKLEŞECEK
Kafuli Balık Restoranı’nda Yılbaşı Coşkusu: Ömer Danış Sahneye Çıkıyor!
“Gazeteciler Yılbaşına Ataşehir’de Bir Araya Geliyor!”
“Geçmişin İzinde, Kalemin Sesinde”4 gün önce
SUÇLULAR YILI4 gün önce
BİZ HER ŞEYE MÜSTAHAKIZ4 gün önce