“Geçmişin İzinde, Kalemin Sesinde”4 gün önce
Fransa“nın başkenti Paris“te devam eden 21. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Toplantısı“nın (COP21) üçüncü gününde Türkiye, "Günün Fosili" ödülüne layık görüldü.
class="news-box" ="box-sizing: border-box; margin: 20px 0px 0px; padding: 0px;">Türkiye bu yıl Günün Fosili ödülünü iklim değişikliğine neden olan sera gazı emisyonlarını azaltmak yerine %100 artırmayı taahhüt etmesi nedeniyle aldı. Ödül gerekcesinde Turkiye“nin buna ragmen azaltım yapmayi hedeflemiş gibi gelişmiş ülkelerden finansal destek almayı talep etmesi etkili oldu.
Günün Fosili nedir?
Günün Fosili (Fossil of the Day) ödülü, 950“den fazla kuruluşun üye olduğu İklim Eylem Ağı (CAN - Climate Action Network) tarafından 1999 yılından bu yana veriliyor. Zirve süresince hergün verilen ödülü alan ülke ya da kuruluşun iklim değişikliğine karşı duyarszılığı da tescillenmiş oluyor. Türkiye“ye bu ödülü vermenin gerekçesi olarak ülkenin kömür politikaları ve açıkladığı ulusal iklim değişikliği niyet metninin yeterli olmaması sebep olarak gösterildi.
>İklim Zirvelerinde sivil toplum kuruluşlarının en önemli etkinlikleri arasında gösterilen Günün Fosili ödülleri, 1999 yılından beri veriliyor. Günün Fosili ödülleri iklim müzakerelerini tıkayan ülkelere ve kuruluşlara günlük olarak veriliyor.
Türkiye, Paris“te Bir Kez Daha “Günün Fosili”
Ödülün nedenleri açıklanırken dikkat çekilen diğer önemli nokta ise Türkiye“nin INDC (ulusal katkı metni) belgesiydi. Türkiye“nin emisyonlarını artırmayı taahhüt ettiği ve bu emisyon artış hızının, küresel ısınmayı 2C“nin altında tutma çabasıyla bağdaşmadığı ifade edildi.
Türkiye daha önceki iklim zirvelerinde de günün fosili ödülünü yine iklim değişikliğiyle mücadelede olumlu adımlar atmadığı ve kömür yatırımlarına hız verdiği için üç kez daha almıştı.
Türkiye, üzerine düşen sorumlulukları görmezden gelmeyi tercih ediyor
Günün Fosili Ödülü“nü Türkiye“yi temsilen Genç Yeşiller“den ve "İklim için" kampanyasından Özgecan Kara aldı. Ödül töreninde konuşan Kara “Türkiye, müzakerede kalkınmakta olan ülke olarak tanımlanmak istiyor. Kalkınmakta olan ülkelerin iklim değişikliği ile ilgili etkin taahhütler verdiğini görüyoruz. Meksika, Çin gibi ülkeler verdikleri taahhütlerle, iklim değişikliğini önlemek için kendi koşullarında ellerinden geleni yapacaklarını gösterirken Türkiye, üzerine düşen sorumlulukları görmezden gelmeyi tercih ediyor” dedi.
CAN-Europe (Avrupa İklim Eylem Ağı)“dan Elif Gündüzyeli ise, Türkiye“nin kömür politikalarının sürdürülemez olduğuna vurgu yaptı. Gündüzyeli “Mevcut enerji vizyonu dahilinde Türkiye, 2023 yılına kadar 80 kadar yeni kömürlü termik santrali kurmayı planlıyor. Bu politikaların değişmesi gerektiğini düşünüyoruz. Zengin güneş ve rüzgar potansiyeline sahip Türkiye, enerji talebini yenilenebilir enerjiden sağladığı takdirde emisyon artışını durdurabilir, iklim değişikliğiyle mücadeledeki uluslararası çabaların bir parçası olabilir." dedi.
Türk Televizyonunun Zarif Yüzü: Gülgün Feyman
Bağımsız Gazeteciliğin Uzun ve Zorlu Yolu: Ufuk Bulut’un Perspektifinden
“Gazeteciler Yılbaşına Ataşehir’de Bir Araya Geliyor!”
Pandemiden Dünya Markasına: Anne Kızın İlham Veren Başarı Hikayesi
“Geçmişin İzinde, Kalemin Sesinde”4 gün önce
SUÇLULAR YILI4 gün önce
BİZ HER ŞEYE MÜSTAHAKIZ4 gün önce