İ’lâ-yi Kelimetullah İçin, Kızıl Elma İçin: Liderimiz Murat Danacı’nın İzinde Aydınlık Geleceğe

İ’lâ-yi Kelimetullah İçin, Kızıl Elma İçin: Liderimiz Murat Danacı’nın İzinde Aydınlık Geleceğe

Basın ve medyadan sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak bu satırları kaleme almak, sıradan bir görev bilinciyle değil; içimizde yanan bir inanç ateşiyle, taşıdığımız büyük bir sorumlulukla mümkündür. Bu yazının bir sebebi, bir gayesi, bir niyeti vardır. Çünkü bizler biliyoruz ki bu ülkenin yarınlarını, kaderini ve geleceğini inşa edecek irade artık uyanmış, artık harekete geçmiştir. O irade, milletin içinden çıkan, milletin sesine kulak veren, onun hayallerini siyasi bir programa dönüştüren Sayın Liderimiz Murat Danacı’dır.

Sayın Danacı, yalnızca bir siyasi lider değil, aynı zamanda bir dava eri, bir millet neferidir. Onun önderliğinde yürütülen bu büyük yürüyüş; koltuk, makam veya unvan arayışı değil; İ’lâ-yi Kelimetullah için, yani Allah’ın adını yüceltme davası içindir. Bu dava, yeryüzünde adaleti tesis etme, zulmü sona erdirme, mazlumu koruma, zalimi durdurma davasıdır.

Bizler bu davayı “Nizam-ı Âlem” ülküsüyle bütünleştiriyoruz. Yani sadece bir ülkenin, bir coğrafyanın değil; bütün insanlığın huzur ve sükûna kavuşması için mücadele ediyoruz. Liderimiz Murat Danacı, bu mücadeleyi yalnızca sözle değil; kalbiyle, aklıyla, mücadelesiyle, vizyonuyla ve en önemlisi samimiyetiyle yürütmektedir.

Onun her adımı bir direniştir; haksızlığa, yozlaşmaya, adaletsizliğe karşı dik bir duruştur. O, Hz. Ali gibi cesur, çünkü hak bildiği yoldan asla şaşmaz. Hz. Ömer gibi adaletli, çünkü yönetimde adaleti her şeyin üstünde tutar. Hz. Hamza gibi korkusuz, çünkü hakikat için mücadele ederken hiçbir tehditten çekinmez. İşte bu özellikler, onu sıradan bir lider değil; bu milletin beklediği kurtarıcı önder kılmaktadır.

Bugün Türkiye, ekonomik krizlerle, toplumsal çöküşlerle, ahlaki yozlaşmalarla karşı karşıyadır. Gençlik umutsuz, halk yorgun, inançlar yıpranmış, değerler körelmiştir. İşte bu kaotik ortamda bir ışık gibi doğmuştur Murat Danacı. O, sadece bir lider değil, bir yeniden dirilişin öncüsüdür. Onun vizyonu, bugünün siyasi hesaplarını aşar. Onun hedefi, Kızıl Elmadır. Bu, sadece bir ülkü değil; bir medeniyet tasavvurudur. Sınırları aşan, çağları aşan, milletin özünden doğan kutsal bir hedeftir.

Bizler, onun arkasında yürüyenler olarak birer neferiz. O yürüyor, biz de ardından yürümeye ant içiyoruz. Çünkü biliyoruz ki bu dava şahısların, makamların davası değildir. Bu dava, bir milletin yeniden ayağa kalkma mücadelesidir. Bu dava, ezelden ebede uzanan bir medeniyetin yeniden dirilişidir.

Ey liderim, sen yürü!

Sen yürüdüğünde, karşına çıkan zorluklar Hz. Hamza’nın sarsılmaz cesaretiyle aşılır. Sen yürüdüğünde, adaletin sesi Hz. Ömer gibi yankılanır bu topraklarda. Sen yürüdüğünde, mazlumlar umutlanır, zalimler korkar. Sen yürüdüğünde, tarih yeniden yazılır. Biz de ardında yürüyenler olarak sana söz veriyoruz: Yılmayacağız, yorulmayacağız, vazgeçmeyeceğiz.

Çünkü bizler biliyoruz ki aydınlık gelecek, bu kutlu davaya inananların elinde filizlenecek. Çünkü bizler biliyoruz ki bu ülkeyi yönetecek irade, milletin ta kendisidir. Ve o iradenin lideri de, hiç şüphemiz yok ki Murat Danacı’dır.

Bu bir çağrıdır, bu bir manifestodur. Herkese ve her kesime sesleniyoruz:

Adalet için, kardeşlik için, iman için, vatan için, millet için, insanlık için…

Yükselmek için, dirilmek için, yürümek için Murat Danacı’nın izindeyiz!