Siyah Sancak Yakındır: Doğu Türkistan’da Zülme Dur Vakti Gelmiştir

Siyah Sancak Yakındır: Doğu Türkistan’da Zülme Dur Vakti Gelmiştir

Gazeteci-Yazar-Araştırmacı: Ahmet ÇOLAK

Zamanın ruhu yeniden uyanıyor. Tarihin derinliklerinden gelen bir çağrı var bugün gök kubbede yankılanan: “Zülme dur de, mazluma sahip çık!” İşte bu çağrı, kadim Türk yurdunun bağrından, Doğu Türkistan’dan yükseliyor. Bin yıllık bir sabrın, on yıllardır süren bir çilenin, sessizliğe gömülmüş bir direnişin yankısıdır bu.

Doğu Türkistan’da esaretin adı değişmiş, zulüm modernleşmiş ama mazlumun çığlığı hâlâ insanlığın vicdanında yankı bulamamıştır. Çin zulmü altında ezilen Uygur Türkleri, kimlikleri, dilleri, dinleri ve tarihlerinden koparılmak isteniyor. Lakin bu dava sadece bir coğrafyanın değil; bütün Türk-İslam âleminin yüreğinde yanan ateştir.

Bugün, Siyah Sancak dalgalanmak için yeniden yükseliyor. Bu sancak, sadece bir savaş bayrağı değil; adaletin, tevhitin ve mazluma sahip çıkmanın sembolüdür. Bu sancak, “İ‘lâ-yi Kelimetullah” davasının sancakıdır. Bu, sadece Türk’ün değil, İslam’ın da şiarıdır.

Çünkü biz biliriz ki:

“Türk’ün yurdu Türk’ündür.”

Ve Türk’ün olduğu yerde zulme yer yoktur. Tarih boyunca nerede bir mazlum varsa, oraya nizam getiren, orada adaleti tesis eden hep Türk olmuştur. Bugün de bu tarihî sorumluluk yeniden omuzlarımızda yükseliyor.

Nizâm-ı Âlem İçin Yola Çıkma Vakti

Bir Kızıl Elma ideali vardır Türk’ün ufkunda. Bu, sadece bir hayal değil, bir medeniyet davasıdır. Nizâm-ı Âlem ideali, sadece kılıçla değil; ilimle, adaletle, ahlakla ve inançla kurulan bir dünya düzenidir. Bu ideali taşıyan her Türk, mazluma umut, zalime korkudur.

Bugün, Doğu Türkistan’da sabır taşları çatlamış; gözyaşları kurumuş; yürekler umut arar hale gelmiştir. İşte şimdi, zülme dur deme, Türk’ün yurdunu yeniden ihya etme zamanıdır. Bugün, “Gün fütuhat günüdür” derken kastımız sadece fiziki bir mücadele değildir. Bugün, kalemle, fikirle, inançla ve bir millet bilinciyle yürüme zamanıdır.

Artık susma zamanı bitmiştir.

Zira suskun kalınan her an, mazlumun çığlığına kulak tıkamaktır.

Zira unutulmamalıdır ki:

“Zulme rıza, zulümdür.”

Ve biz, zulme rıza göstermedik, göstermeyeceğiz!

Kapanış

Doğu Türkistan, yalnız değildir. Siyah sancak yakındır. Türk milleti, her türlü kuşatmayı yarmış, her türlü zorluğu aşmış, her düğümü çözmüştür. Bugün de çözecektir. Kızıl Elma idealiyle, İ‘lâ-yi Kelimetullah davasıyla, Nizâm-ı Âlem hedefiyle…

Bu dava, bir milletin davası değil; insanlığın davasıdır.

Ve artık:

“Zülme dur vakti gelmiştir!”